Craig vs Carroll: Termodinamiğin 2.yasası evrenin başladığına işaret eder mi?
<head><script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-9197784698686564"
crossorigin="anonymous"></script></head>
GİRİŞ
Bu yazı, William Lane Craig ve Sean Carroll arasında geçen "Tanrı ve Kozmoloji" münazarasından kesitler içerir. Münazarada, Termodinamiğin 2.yasası hakkında konuşulan kesitler. teistecevap Youtube kanalımda altyazılı olarak paylaştığım videonun altyazılarını buraya metin halinde yerleştiriyorum, video izlemeyip sadece okumak isteyenler için de burada bulunsun.
Münazarada, teizmi temsil eden William Lane Craig, Termodinamiğin 2.yasasının evrenin var olmaya başladığını gerektirdiğini öne sürdü. Sean Carroll ise buna karşı çıktı. Bundan sonrası tarafların demeçleridir.
__________________________________________________________________________________
William Lane Craig açılış konuşması:
Termodinamik delilini düşünün şimdi. Termodinamiğin
2.yasasına göre, kapalı sistemdeki entropi neredeyse asla azalmaz. Evrenin
kapalı system idüğüne dair natüralistik varsayımı gözönünde bulundurursak, 2.yasa,
yeterli zaman içinde, evrenin soğuk ya da sıcak termodimanik ölüme erişeceğine işaret
etmekte. Evrenin sonsuza kadar genişleyeceği düşünülürse, hiç bir zaman
denge haline ulaşmayabilir ama git-gide daha soğuk, karanlık, seyreltik ve ölü
olacaktır. Fakat sonra ap-açık soru oluşmakta: Eğer evren
her zaman var olduysa, niye şimdi soğuk, karanlık, seyreltik ve yaşamsız halde
değil? P.C.W. Davies bariz belli cevabı vermekte: “Evren, her
zaman var olmuş olamaz. Sonlu zaman önce mutlak başlangıcı var olmuş olmalı.” Davies
der ki, Evrenin enerjisi, yaratılışta basitçe “ayarlanmış”tır.
Buna kıyasla, Profesör Carroll’ın çözümü
ciddi engellerle karşılaşmakta. O, evrenin genel durumunun termal denge hali (De Sitter uzayı
türü) idüğünü hayal eder ama o rasgele dalgalanmalar tamamen bağımsız
uzay-zaman oluşmaya eğilimli bebek evrenler doğurur. Kendimizi,
dengesizlik halindeki o tür bir bebek evrende buluruz.
Bu model
hakkında 2 kaygıyı dile getireyim. 1incisi, o tür bebek
evren oluşumu mekanizmaları sadece konjektürel olmakla kalmıyor ama ana
evrenlerden bebek evrenlere olan geri döndürülemez bilgi kaybına yol
vermesiyle, quantum teorisinin tekilliğini de ihlal eder. Bilim-kurgu
hayranlarından özür dilemekle Stephan Hawking itiraf eder: “Bir
zamanlar düşündüğümün aksine, oluşan bebek evrenler yok. Bilgi,
tamamiyle evrenimizde kalmakta.”
İkincisi,
Pr. Carroll’ın çözümü, Boltzman Beyni sorununa ikna edici cevap
temin etmemekte. Ana evrenin, termal dalgalanmaların cereyan ettiği De Sitter
uzayı idüğünden dolayı ve bebek evrenlerin kendilerinin de ayrı De Sitter
uzayına dönüştüğünden dolayı; bu modelde, etrafımızda neden quantum vakumundan
dalgalanmayla oluşan, izole beynin illüzyonu olan bir evren görünümü değil de
hakiki düşük entropili evren var idüğüne dair bir açıklama yok. Bu ve diğer
problemler, Pr Carroll’ın modelini, evrenin düşük entropili başlangıç koşullar
ile başladığına dair standart çözümlerden daha az olası kılmakta.
Skeptikler,
kuantum kozmolojisinin termodinamiğin 2inci yasasının imalarını
önleyebileceğini umut edebilir. Ama Aron Wall tarafından geliştirilmiş yeni bir tekillik teoremi
o ihtimale de kapıları kapatmakta. Wall gösteriyor ki, termodinamiğin 2inci yasasının quantum
kozmolojisindeki genelleştirilmiş geçerliliği düşünülürse, evren başlamış
olması lazım; Pr Carroll’ın modelindeki gibi, zamanın okunun geçmişte tersine
döndüğünü varsaymadığı sürece, o bunu hakli olarak gözlemliyor ki o durum da
“başka her hangi bir tür zamandaki başlangıç gibi felsefi soruları doğuracak”
termodinamil bir başlangıç içermekte. Wall, elde ettiği sonuçların sadece basit konseptleri
gerektirdiğini ve bunun sonucunda “sonuçların, bütüncül quantum kütleçekimi
teorisinde de geçerli olacağına inanmanın rasyonel olduğunu” aktarmakta.
Sean Carroll'ın açılış konuşması:
Bu kesinlikle doğru bir husustur ki erken dönem evrenin
düşük entropili olmasının ve entropinin o zamandan
beri yükselegeldiğinin nedenini bilmiyoruz. Bu,
kozmoloji için iyi bir problemdir. Kozmologların o soruyu tanrıya başvurmadan cevaplayamayacağını
öne sürmek, klasik boşlukların-tanrısı hamlesidir. Biliyorum
Dr Craig yaptığının o olmadığını söylemekte ama gene de onu yapıyor. Erken dönem
evrenin neden düşük entropili olduğunu bilmiyoruz ama o, çözemeyeceğimiz bir
problem değil. Birden fazla olasılık var. Stephen Hawking’in dediği
gibi, belki de erken evreni düşük entropide tutan bir ilke vardır. Ya da belki
yüksek entropi durumu yoktur. Benim ezeli evren modelimde evrenin daima değişmesinin nedeni,
evrenin daima değişebiliyor olmasıdır. Düşülecek denge yok. Dr Craig
bir alıntı yapmakta – kozmolojik tabloyu gerçekten karıştırdığını düşündüğüm
türlü şeylerle gelmekte. Benim modelimin, tekilliği – bilgi korunumunu ihlal ettiği için
işlevsiz idüğünü söylemekte – ve bu, açıkça yanlış. Benim
modelimde, tekillik, bütün meseledir. Evrenin tek parçadan çok parçaya olan evrimini anlatan quantum
mekaniksel dalga fonksiyonu vardır ve o evrim tamamen tekilliktir. Bebek
evrenler hakkındaki ifadesini desteklemek için Stephan Hawking’den alıntı
yapmakta ama o demeç kara delikler hakkında idi. O demecin
kozmoloji ile alakası hiç yok. O demeç tamamen bağlamdışı alıntılandı. Son
olarak, Boltzman Beyinleri üzerine yoğunlaşır. O hakkında
biraz sonra konuşacağım. En önemlisi, evrenin ezeli olması ve Termodinamiğin 2inci
yasası var olması halinde [sürecin] ortasında bir yerde entropinin en düşük
olduğu bir an olması gerektiği hakkında konuşmakta ve buna termodinamik
başlangıç demekte ve bir başka çalışmadan alıntı yapmakta. Yaptığının “başlangıç” kelimesi üzerinde cinas olması hariç her
şey iyi. Termodinamik başlangıç, başlangıç değildir - o, [sürecin] ortasında gerçekleşir. O, evrenin
geçmişinde entropinin zamanın bir yönünde ve diğer yönünde daha yüksek olduğu
bir andır. O tür tasavvurda, tanrının evreni her hangi bir zamanda yaratmış
olmasına rol yoktur.
Evrenin başlangıcının tanrı
için delilin önemli bir parçası idüğüne inanıyorsanız, ortasında düşük entropi
durumu olan Ezeli bir evren size desteklemez. Yapmanız
gereken, model geliştirmeyi denemektir. O zaman soru şudur, “ezeli
kozmolojilerin realistik modelleri var mı?” İnternette yarım saat geçirdim ve
ezeli kozmolojinin olası görünen modellerinden 17 civarı buldum. Bunların
her hangi birisinin doğru cevap idüğünü öne sürmüyorum. Henüz doğru
cevabın yakınında bile değiliz ama bu modellerin hepsine de itiraz
edebilirsiniz. Onların ezeli olmadığını söyleyemezsiniz.
William Lane Craig'ın reddiyesi:
Termodinamik delili ne olacak? İlki, onun teorisindeki bebek
evrenlere olan bilgi kaybı. Hatırlarsanız, Stephen Hawking’ın bebek evrenler hipotezini reddetme sebebi
o idi.Dr Carroll’ın cevabı, “benim bebek evren oluşturma
mekanizmalarım Hawking’in mekanizmalarını kullanmıyor.” Tamam,
ama onlar daha mı başarılı? Zannetmiyorum. Chris Weaver’ın Carroll-Chen modeli hakkındaki makalesine göre, De
Sitter uzay-zamanındaki Farhi-Guth-Guven çekirdeklenmesi, Dr Carroll’ın
kullandığı bu, sadece spekülatiftir ve Carroll’ın bunun üzerine olan tartışması
keşif türünden sayılmalıdır. Böylece, modelin merkezi parçasının eksik idüğü sonucuna varmak
güvenlidir ve Carroll-Chen modeli, arkaplan uzay-zamandan bizimkine benzer
evrenlerin doğması için önerilen dinamik yol içermemesiyle eksiktir.
Aslında, Weaver, bizimki gibi, BGV
teoremi ile tarif edilen evrende, Farhi-Guth-Guven mekanizmlerinin öyle evren
üretemeyeceğini belirtmek ile devam eder. Böylece, bu mekanizmalar
başarısızdır.
İkinci olarak, Dr Carroll’ın modelinde
Boltzman beyni problem olduğunu vurguladım. Bana öyle
geliyor ki öne sürdüğüm hususa, her bir bebek evrenin De Sitter uzayına
dönüşeceği için sıradan gözlemci yerine çok çok büyük sayıda Boltzman beyinleri
olacağı itirazıma cevap vermedi. Demek, Dr Carroll’ın temellendirmesi gereken,
sıradan gözlemcileri Boltzman beyinlerinden daha olası kılacak gayri-standart
olasılık hesabıdır. Ama itiraf ediyor ki o bunu yapamaz.
Quantum
kütleçekimin bu çıkarımı önleyemeyeceğini de gördük, quantum kütleçekimi için
de geçerli olması gereken ve evrenin başlangıcını gerektiren Wall teoreminden
dolayı.
Sean Carroll'ın reddiyesi:
Daha spesifik seviyede benim modelim hakkında konuştuk. Tekrar edeyim, modelimi savunmaya
çalışmıyorum: Problemleri var
idüğünü söyleyen ilk kişiyim. Barındırdığı
problemlerin hiç birisi de Dr Craig’ın öne sürdükleri değil. O, ifade edilmesi, samanları kavramak
diye düşündüğüm kadar zor olan şekilde
bunun gerçekte ezeli olmadığını söylemekte. Zaman
ekseni tepeden dibe gitmekte ve ebediyete kadar gitmekte. Bu evrenin
ezeli olmadığı tek anlam, ortada entropinin en düşük olduğu bir anın olmasıdır. Açılış
konuşmamda onun tanrıya rol verebileceğiniz başlangıç ile alakası olmadığını
belirttim ve hatırladığım kadarıyla Dr Craig o argüman ile meşgul olmadı.
O, bebek evrenlerin var olmasının spekülatif idüğünü
söylemekte. Katılan ilk
kişiyim. Bu, tamane
spekülatiftir. O, bebek
evrenlerin yaratılmasının spekülatif idüğünü ve doğru olmayabileceğini söyleyen
çalışmadan alıntı yapmakta. Tekrar
ediyorum, tamamiyle doğru. O bunu
tekilliğin ihlal edildiğini öne sürmek için kullanmakta, demeç
tekillikten bahsetmemesine ve tekillik hakkında olmamasına rağmen. O, mantıklı bir itiraz değil.
Tekrar ederim – Quantum Eternity teoremi, evrenin tarihinin makul analizi, quantum mekaniği kurallarıyla olabilir. Birilerinin kuantum kütleçekiminde tekillik olabileceğini söylediğini öne sürmekte ama bize bir anlatım sunmamakta, bir önceki analizini öylece tekrar etmekte. Böylece, ilginizi benim modelime değil de Anthony Aguirre ve Steven Gratton modeline çekmek istiyorum çünkü bu kusursuz tanımlanmıştır. Bu, zamanda sonsuz olan sekmeli kozmolojidir, eksi sonsuzdan sonsuza kadar gider, her yerinde klasik tasvır vardır. Bu evren anlayışının var olmaya başlayabileceği mümkün bir anlam yoktur. Dr Craig’ın bu evren anlayışının neden geçerli olmadığını anlatmasının gerçekten isterim.
...
Dr Craig’ın buna karşı asıl argümanı, Boltzman beyni argümanıdır. Tekrar edeyim, bunun niye iyi argüman olmadığını anlattım ve Dr Craig’ın son konuşmasında bu yok sayılmış görünüyor: Çokluevren, her şeyin gerçekleşeceğini tahmin etmez. Belirli şeylerin belirli sıklıklarla gerçekleşeceğini tahmin eder. Kozmolojist olarak yapacağın, evreninin Boltzman beyinleri tarafından domine edilip edilmediğini kontrol etmek. Bu testi geçen çokluevren modelleri var mı? evet, var. Bu test kolaylıkla geçilir. Sonra tuhaf bir argüman öne sürüyor, “parametreler doğru olmadığı için sıradan gözlemcilerin olamayacağı ama Boltzman beyinlerinin var olabileceği bölgeler olabilir” diyor. Ama tüm mesele şu ki, Boltzman beyinleri bir yaşam çeşididir. Boltzman beyinleri, sadece yaşamın mümkün olduğu yerlerde olabilir. Kozmolojide yapılması gereken, çokluevrenin yaşama elverişli bölgelerine bakmak ve Boltzman beyinler ile sıradan gözlemci sayılarını kıyaslamak – bu testi geçen modeller var.
William Lane Craig'ın kapanış konuşması:
Termodinamiğe gelsek, neden düşük entropide olduğumuzu açıklamak için öne sürdüm ki; standart cevap, evrenin,
görece yakın bir zamanda başlangıçta düşük entropili koşul ile başladığıdır. Aksine,
onun modelinin quantum fiziğin tekilliğini ihlal ettiğini öne sürdüm. O diyor ki
“Hayır, çünkü Hawking ile aynı mekanizmaları kullanmıyorum.” Ama, onun
başvurduğu mekanizmalar hem konjektüreldir hem de BGV teoremi tarafından tasvir
edilen evren ile uyumsuz olduğunu gösterdim, Christopher Weaverin bu modele
olan eleştirisinde dediği gibi.
İkinci olarak, Boltzman beyni problem. Oldukça
dürüst şekilde, Dr Carroll’ın bunu kavradığını düşünmüyorum. Boltzman
beyinlerin domine edeceğine dair en az 2 sebep var. Birincisi,
onun çoklu evren modelinden ötürü, her bir bebek evren De Sitter uzayına
dönüşür ve Boltzman beyinleri tarafından domine edilir. İkincisi,
ince ayarlanmamış diğer tüm evrenlerde, hiç bir sıradan gözlemci yok; Boltzman
beyinleri üretecek termal dalgalanmalar olur sadece. Demek ki,
Boltzman beyinleri değil de bizim gibi sıradan gözlemcilerin varlığını
açıklamak için standart-dışı olasılık hesaplamasını temellendirmesi gereken
odur.
Sonra,
Quantum kütleçekimi teorisinde bile evrenin başlangıcından kaçamayacağınızı
göstermek için Wall teoremine başvurdum. Dr Carroll buna cevap vermis
olabilir, eğer verdiyse, öyle hızlıydı ki duyamadım. Böylece,
bana öyle geliyor ki quantum kütleçekimi ile bile, bir başlangıç olması
gerektiğini göstermek için Wall teoremimiz hâlâ da var.
Sean Carroll'ın kapanış konuşması:
Benim modelim üzerinde çok zaman sarf ediyor, benim harcayacağımdan da çok. Geçenki grafik çizimimde eksenin dibinde ok işareti içermediğim için bozulmuş. Dürüst olmak gerekirse, umrumda değil. Buradaki çifte ok, zamanın içsel oku olmadığını ifade etmek için. Deneyimlediğimiz zaman oku, maddenin evrendeki davranışından ötürüdür – entropinin yükselmesinden. Ve diyor ki, Termodinamiğin 2inci yasasının ihlalindedir o. Evet, Termodinamiğin 2inci yasasının açıklamasıdır o. Evrendeki küçük bölgemizde ikinci yasayı deneyimleme sebebimiz de budur. O bir kez daha Boltzman beyinlerinden bahsetmekte ve sıradan gözlemciden çok Boltzman beyinleri olması gerektiğini söylemekte. Bunun neden doğru olmadığını tekrar izah ediyorum: çünkü o, modele bağlı durumdur. Özellikle bu modelde, bir evren oluşturmak bir beyin oluşturmaktan daha kolay. Modelideğerli kılan husus da odur.
____________________________________________________________________
Comments
Post a Comment